Gelecekte ya da geçmişte yaşamak ve içinde bulunduğumuz şu anı ıskalamak günümüzde pek çoğumuz tarafından yapılan bir hatadır. Her insan güzel bir manzara karşısında oturmaktan büyük keyif alıyordur. Ancak yine her insan bu manzara karşısında otururken mutlaka geçmişte yaşadığı bazı olayları ya da ertesi gün ne yapacağını düşünür. Bu hatalı durum da insanların içinde bulundukları anın büyüsüne yeterince kapılamamasına ve güzel dakikaların heba olmasına sebep olur.
Duygularınızın Esiri Olmayın
Kimi zaman duygu ve düşüncelerimizin tamamen esiri oluruz. Her ne kadar istemiyor olsak da düşünceler zihnimizde dolaşır ve orayı işgal eder. Bu durumun sonucunda artık tamamen bu düşünceler ile yönetilmeye başlarız. Her şeyi analiz etmeye ve yorumlamaya çalışırız. Bu yoğun anlamlandırma çabası da aslında çevremizde olup biteni hissedemememize sebep olur.
Bu bahsettiğimiz şeyler farkında olmamanın göstergesi durumlardır. Farkındalık ise tamamen yargısız bir şekilde şu anki ana odaklanabilmek amacı ile dikkatin toplanabilmesi durumudur.
Yaşam şimdiki anda yaşanmaktadır. Yaşamak da en nihayetinde şimdiki andan oluşmuş bir dizi andır. Fakat psikolojik olarak şimdiki anda var olmak çoğu insan için oldukça zordur. İnsan genellikle gelecekte ya da geçmişte yaşar.
Temel hali ile farkındalık, şu anki deneyimlerimiz ile bunları kabul ederek doğrudan temas kurmak ile ilgilidir. Çok daha açık bir dil ile anlatmak gerekir ise, şimdiki deneyimin bilincinde olma ve bunu kabul etmedir. Ayrıca şu anda ne yapıyorum sorusunu yanıtlayabilmek için kendi duygu ve düşüncelerin yorumlanması ile elde edilen zihinsel durumdur.
Duygu ve Düşünceleri Bastırmayın
Farkındalıkta düşünce ve duygular yargılanmamakta, reddedilmemekte, onlardan kaçmaya ya da bastırılmaya çalışılmamaktadır. Olumlu olan ya da olumsuz olan tüm anlık yaşantılar serbest bırakılmalı, böylece kaygı, öfke, üzüntü, gibi olumsuz durumlara karşı sahip olunan tolere etme hacmi de artmaktadır.
Aslında bir felsefe olan farkındalık bilindiğinin aksine yalnızca Budizm ile ilgili değildir. Aslen bir doğu felsefesi olan farkında olmak, hümanist ve varoluşçu bir yöntem olarak değerlendirilebilirken, temel kitaplarda Mevlana anlayışına da bağlamlandırılmaktadır.